21 Nisan 2012 Cumartesi

İzmir Öğrenci Kurultayı toplandı...

Hedef: Birleşik, kitlesel, devrimci bir gençlik hareketi!

İzmir Öğrenci Kurultayı 21 Nisan Cumartesi günü saat 13.00'te Fuar Gençlik Tiyatrosu'nda toplandı. “Özgürlük ve gelecek için” şiarıyla toplanan kurultayda ticari eğitim, emperyalist savaş ve faşist baskı ve terör gündemleri öne çıktı.

Komitelere dayalı çalışma

Kurultay ilan edildiği tarihten itibaren oluşturulan fakülte komiteleri eliyle örgütlenmeye başlanmış ve ticari eğitim ile bağlantılı yerel sorunlar üzerinden çalışmalar yürütülmüştü. Bu kapsamda yaz okulu, yetkin mühendislik, formasyon gibi pek çok gündem kurultay süresince gündemleştirilmişti. Asılan afişler, yapılan toplantılar, toplanan imzalar ve çıkarılan fanzin aracılığıyla üniversitelerde kurultay çağrısı yaygın biçimde yapılmıştı.

Bu politik çalışmadan rahatsızlık duyan düzen güçleri ise gerek üniversite yönetimi gerekse polis eliyle kurultay çalışmalarını terörize etmek için çeşitli girişimlerde bulundular. Bir yandan sözde akademisyenler yürütülen kampanyaları karalayan çalışmalar yaptı, ÖTK'lar özellikle yaz okulu kampanyası vesilesiyle faşist propaganda yaparak kurultayı karalamaya çalıştılar, son olarak polis ise kurultay çalışanlarının evlerini-ailelerini arayarak onları tehdit etti.

Ancak tüm bu baskıya rağmen kurultay çalışmaları aksamadı ve kurultay başarı ile gerçekleştirildi. Polisin “hafta sonu hepsini toplayacaklar” tehditleri de boşa düşürüldü.

Üç temel gündem üzerine tebliğ sunumları

Kurultay salonu sabah saaatlerinden itibaren etkinlik için hazırlandı. Arkaya “Ticari eğitime, Bologna'ya karşı” ve “Faşizme karşı” şiarlı pankartlar asılırken salonun dışına Kurultay pankartları asıldı. Yine salonda emperyalist savaşa, devletin katliamlarına ve polis tarafından katledilen devrimcilere ait görseller asıldı.

Program 13.30'da KHK adına yapılan açılış konuşması ve başta katledilen öğrenciler olmak üzere tüm devrim şehitleri için gerçekleştirilen saygı duruşu ile başladı.

Divanın sahneye çıkmasının ardından kurultay çalışmalarının başlaması ve yürütülen faaliyetlere dair bir konuşma yapıldı. Programın duyurulmasının ardından tebliğ sunumlarına geçildi. Bu bölümde “Ticari eğitim ve Bologna süreci”, “Emperyalist savaş ve saldırganlık” “Faşist baskı ve terör”, olmak üzere üç ana tebliğ sunuldu.

“Ticari eğitim ve Bologna süreci”tebliğinde ticari eğitimin nasıl bugüne geldiği, hangi süreçleri izlediği tarihsel olarak anlatıldı. Keynes politikalarından neoliberal politikalara geçişe sebep olan süreçler tanımlandı ve gelinen yerde ticari eğitimin ne ifade ettiği ayrıntılandırıldı.

“Emperyalist savaş ve saldırganlık” tebliğinde ise savaşların marksist iktisata dayanılarak tahlili yapıldı ve hangi sebeplerle kapitalizmin savaşa ihtiyaç duyduğu anlatıldı. Üretim fazlasından kaynaklanan ekonomik krizler değerlendirilerek içinden geçmekte olduğumuz süreç tanımlandı.

“Faşist baskı ve terör” tebliğinde ise öncelikle devletin bugün neden baskıları arttırma ihtiyacı duyduğu değerlendirildi ve ardından günümüzdeki saldırganlığın bilançosu sunuldu. Başta soruşturmalar değerlendirildikten sonra devletin katliamlarına geçildi ve polis cinayetlerinden iş cinayetlerine, Kürt halkına yönelik saldırılara değin geniş bir çerçevede veriler sunuldu.

Ana tebliğlerin ardından söz konuk konuşmacılara verildi.

Konuşmacılardan mücadele çağrısı

Bu bölümde ilk olarak Ege Üniversitesi'nden Araştırma Görevlisi Abdurrahman Aydın söz aldı. Aydın konuşmasını emperyalist savaş, devletin zor aygıtı ve onun kurduğu ideolojik tahakküme dair bir sunum yaptı. Günümüde savaş kavramının artık kullanılmadığını ve terörle mücadele denilerek savaş hukukunun dışına çıkıldığı belirtti. Yine düzene başkaldırı ve düzen dışına çıkma üzerine tartışmalar yürütüldü.

İstanbul ÇHD yöneticisi Av Ş.Ceren Uysal ise tırmanan devlet terörü ve bu saldırının amacına dair bir sunum gerçekleştirdi. İstanbul'da yapılan “olağan şüpheliler” çalışmasından yola çıkarak anlatım yapan Uysal, günümüzde devletin zor aygıtının esas amacının kitleleri sindirmek ve kişilikleri yoketmek olduğunu ifade etti. Yine soruşturmalara ve devlet terörüne dair veriler sunan Uysal konuşmasını bu karamsar tabloya karşı mücadele etme gerekliliğinin altını çizerek sonlandırıdı.

Konuşmaların ardından ilk oturum sona erdi.

Söz gençlikte...

İkinci oturum kurultay hazırlık komiteleri adına yapılan konuşmalar ve serbest kürsü bölümü ile başladı. Öncelikle EÜ'den Fen ve Mühendislik Komiteleri, DEÜ'den Hazırlık, İİBF ve Hukuk komiteleri ile Aydın ADÜ Kurultay Hazırlık Komitesi adına konuşmalar gerçekleştirildi. Bu konuşmalarda kurultay selamlandı ve çalışmalar özetlendi. Çeşitli önerilerin yapıldığı konuşmalar mücadele çağrısı ile son buldu.

Serbest kürsü bölümünde ise yurt-barınma sorunu, anadilde eğitim, kadın öğrencilerin yaşadığı sorunlar, sağlıkta dönüşüm üzerine konuşmalar yapıldı.

Bu bölümde DLB de bir konuşma yaparak lise öğrencileri adına kurultayı selamladı ve liselilerin sorunlarını anlatarak mücadele çağrısı yaptı.

Yine bu bölümde söz alan Ekim Gençliği okuru, gençlik hareketinin bugünkü parçalı tablosunu aşmak için kurultayın önemli bir mevzi olduğunu söyledi. Bu çalışmanın daha ileri götürülmesinin çağrısını yaptı. Konuşmada ayrıca tüm öğrenciler 1 Mayıs'a çağrıldı.

Serbest kürsünün ardından divan, kurultayı özetleyen bir konuşma yaparak genel bir çerçeve çıkardı ve mücadelenin kampüslerde devam edeceğini söyleyerek 2. oturumu sona erdirdi. Yapılan önerilerin de ilerleyen günlerde toplanarak bir sonuç bildirgesine dönüştürüleceği duyuruldu.

Kurultay, bağlama ve gitar eşliğinde söylenen türküler ve çekilen halaylarla son buldu.

Siyasal gruplardan DHF ve EÖC de kurultaya katıldı.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder