2 Mayıs 2012 Çarşamba

Kurultay katılımcı ve aktivistleri ile Kurultay üzerine...


21 Nisan’da gerçekleşen Özgürlük ve Gelecek için İzmir Öğrenci Kurultayı bileşenleri ile kurultay sürecinin öncesi, kurultay günü ve sonrasına ilişkin konuştuk...

Hukuk Komitesinden Bir Öğrenci: Kurultay sürecinde en başından beri yer aldım. Kurultayı örgütlerken birçok çalışma yaptık. Bu çerçevede birçok toplantı kararı alıp bu toplantılar sonrasında komiteleri oluşturduk. Ben de hukuk komitesinde yer aldım. Her komite kendi fakültesinde kurultaya, kendi fakültesindeki sorunları işleyerek destek verecek ve bu çerçevede öğrencileri kurultaya çağıracaktık. Kurultay süresince ana temamız, emperyalizmin Bologna süreci çerçevesinde yapmaya çalıştığı meslekleri niteliksizleştirme oldu.


Bu tema etrafında gerek kendi fakültemde olanları, gerek diğer üniversitelerin hukuk fakültelerinde olanları arkadaşlarıma aktarıp kurultaya çağrı yaptım. İlk defa böyle bir kolektif sürecin içinde yer alıyordum. Bunu şunun için söylüyorum ki çağrı yaptığım bazı sol çevrelerden garip cevaplar aldım ve şaşırdım. Kurultayın amacı bütün ilerici, demokrat, devrimci unsurları toplayarak ortak bir noktada buluşmaktı ama benim ulaştığım arkadaşlardan böyle bir tepki alınca sol çevrelerin birbiri arasındaki bölünmüşlükten kaygı duydum açıkçası.

Neticede kurultayı gerçekleştirdik ve ben de hukuk fakültelerinin sorunlarını kürsüden dillendirdim. Bu bir politik kürsüden yaptığım ilk konuşma idi… Kürsüde olduğu kadar bu sorunları çevremdeki arkadaşlarıma olabildiğince anlatmaya çalıştım. Kurultay bana birçok deneyim kazandırdı, yoldaşların yardımları bana bazı doğruları gösterdi. Kurultaya gelen ve bana kurultay süresince yardım eden tüm dostlarıma teşekkürler.

Hazırlık Komitesinden Bir Öğrenci: Öncelikle ben de diğer birçok arkadaş gibi ilk defa bir kurultayın örülmesinin parçası olduğum için heyecanlı ve mutluyum. Yayınladığımız fanzinlerde de belirttiğimiz birçok başlığı gücümüz yettiğince işlemeye çalıştık ve bizimle aynı koşullardaki öğrenci arkadaşlara ulaştırdık. Son günlerde de kurultayın çağrısını kul içerisinde ve çevremizde daha yoğun bir şekilde yapmaya çalıştık. En sonunda da kurultayımızı başarıyla gerçekleştirdik.

Hazırlık Komitesinden Bir Öğrenci: İlk defa böyle bir politik sürecin parçası oldum. Kurultaya girerken bu kadar faydası olacağını düşünmüyordum. Tüm insanlık ve tüm öğrenciler adına bir şeyler yapabilmek, kendini geliştirebilmek, insanın kendisine güven duyması ve bilinçlenmesi açısında çok yararlı oldu. Bu süreç içerisinde eğitimin ticarileşmesine, Bologna Süreci’ne, emperyalist savaş ve saldırganlığa, faşist baskı ve teröre karşı uğraş verdik. Bunun için resim sergisi açtık, bildiriler dağıttık, 1600 tane imza topladık, afişler astık… İnsanları bilinçlendirmeyi, artık uyanmaları gerektiğini anlatmaya çalıştık ve bunu amaç ve gaye olarak bildik. Topladığımız imzaları rektörlüğe götürdük. Bunu yapmadan önce komitemizde yaklaşık 70 tane fanzin dağıttık. Geleceğimize ve Özgürlüğümüze Sahip Çıkmak için bu yola baş koyduk.


Hazırlık Komitesinden Bir Öğrenci: Yaklaşık bir buçuk ay önce arkadaşlarımızla “Özgürlük ve Gelecek için İzmir Öğrenci Kurultayı’na şiarıyla başlattığımız kurultaya hazırlık çalışmalarını 21 Nisan’da gerçekleştirdiğimiz kurultay ile sonlandırdık. Birçoğumuz ilk defa böyle bir çalışmanın içerisinde bulunduğumuz için ayrı bir heyecan ve keyif duyduk.

Çalışmalarımız boyunca birçok faşist baskıya maruz kaldığımız halde hiçbir zaman bu faşist baskılara boyun eğmeyeceğimiz belirtip çalışmalarımıza devam ettik. Çalışmalar süresince kampüslerde afişleme, bildiri dağıtımı ve çıkardığımız kurultay fanzininin dağıtım çalışmalarına katılıp İzmir genelinde de genel afişleme çalışmalarında bulunduk ve 21 Nisan Cumartesi günü kurultayı gerçekleştirdik.

Açıkçası daha önce böyle bir çalışma içinde bulunmadığım için kurultayda ayrı bir heyecan yaşadım. Ama gerek arkadaşların tebliğ konuşmaları, gerek konuk konuşmacılar ile diğer öğrenci arkadaşlarımız ve Adnan Menderes Üniversitesi’nden gelen arkadaşlarımızın katılımıyla son derece verimli ve “gelecek ve özgürlük” için umut verici geçtiğini düşünüyorum.

Arkadaşlarla bu kurultaydan aldığımız güç ve güvenle önümüzdeki dönemlerde daha etkili ve mücadele ruhu yüksek çalışmalarda bulunacağımızı düşünüyorum. Yeni çalışmalarımızda bütün öğrenci arkadaşlarımıza yanımızda olmalarını ve bu mücadelemizde bize destek olmaları çağrısında bulunuyorum. Çünkü yanımızda olacak her nefer karanlıkta yakılan bir mum gibidir ve ne kadar çok mum yakarsak önümüz o kadar aydınlık olur…

Hazırlık Komitesinden Bir Öğrenci: Biz öğrenciler üstümüzdeki faşist baskılara boyun eğmeyen, bir şeylerin ucundan tutmak isteyen bireyler olarak kurultay bileşenlerini oluşturduk. Yaptığımız tüm işlerde amaç bir farkındalık yaratabilmekti. Bunun için kurultay çağrısını okulla yetinmeyip okul dışında da duyurulara devam ettik. Çalışmalarımızdan sonra da kurultay günü gelip çattı. Hepimizde ayrı ayrı heyecanlar vardı.

İki oturumdan oluşan kurultayımız oldukça verimli ve bir hayli de renkliydi. İlk oturumdaki emperyalist savaş, faşist baskı, Bologna Süreci gibi konuların öğrenciler ve konuk konuşmacılar detaylı bir şekilde sunuldu. İkinci oturumda ise komiteler yaptığı tüm faaliyetlerini ve serbest kürsüde öğrenciler güncel sorunlara değindiler. Kurultayın sonunda ise her türlü faşist baskıya rağmen mücadeleye ve savaşmaya yılmadan devam edileceğinin bize büyük görev olduğunu anladık.

Bir Hazırlık Öğrencisi: 21 Nisan’da ilk kez toplanan öğrenci kurultayındaydım. Bağımsız olarak tek başıma gittiğim için üzerimde biraz çekingenlik bir de kimseyi tanımadığımdan dolayı biraz da tedirginlik vardı. Ama kurultayda ki sıcak hava, o kardeşlik havası tüm bu duygularımın ne kadar gereksiz olduğunu anlamamı sağladı. Orada benimle aynı kaygıları paylaşan, aynı sıkıntıları yaşayan öğrenci arkadaşlarımla tanışma fırsatım oldu. Tebliğ sunumlarındaki ve serbest kürsüdeki arkadaşlarımı ilgiyle dinledim. Onları dinledikçe çok heyecanlandım. İçimde yıllarca pasif kalmış hatta bastırılmış duygularım ateşlendi. Sadece uzaktan izlediğim ve takip ettiğim mücadeleye doğru bir adım atma cesareti doğdu içimde.

Ayrıca görüşleriyle düşünce ufkumu genişletmemi sağlayan önemli konuklarda vardı. Özellik Araş. Gör. Abdurrahman Aydın’ın konu üzerinde çok az bilgim olan felsefi açıdan savaş hukuku hakkında net ve güzel bilgiler vermesini avukat Ceren Uysal’ın tutukluluk süresinin korkunç uzunluğunu ve bu konudaki haklarımızı, bu haklarımızı nasıl savunmamız gerektiğini pek alışılmamış açıdan ele alışını, eksik hatta yanlış bilinen kısımlarını düzeltmesini zevkle ve büyük bir bilgi açlığıyla dinledim.

Umarım büyük emek verildiği çok belli olan kurultayın seneye ve daha sonraki senelerde devamı gelir. Emeği geçen bütün arkadaşlarıma imkanlar dahilinde bu kadar nitelikli bir kurultay hazırladıkları için teşekkür ederim.

Mühendislik Komitesinden Bir Öğrenci: Kurultayı genel olarak çok beğendim. Dile getirilen konular iyi seçilmiş, iyi hazırlanılmış, izleyiciyi doyuracak nitelikte, gereksiz ayrıntılara girilmeden, ana hatlarıyla, karşı tarafı sıkmayacak şekilde başarıyla yürütüldü. Ayrıca konuların özellikle üniversite öğrencilerini ilgilendiren güncel konulardan seçilmiş olması da ilgiyi epeyce arttırdı. Buna örnek olarak, her üniversite öğrencisini çok yakından ilgilendiren, son dönemlerde ağızlarda çok dolaştığı halde yeterince fikir sahibi olmadığımızı düşündüğüm Bologna sürecinin kurultayda içeriğinin ve sonuçlarının net bir şekilde ana hatlarıyla anlatılmış olmasını verebilirim.

Üniversitelerin, öğrencilerine sermaye gözüyle baktığı şu dönemde öğrencilerin de bu sistemden bir hayli şikâyetlerinin olması doğaldır. Çeşitli öğrenci komiteleri de temsil ettikleri arkadaşlarının içinde bulundukları durumlarını paylaştılar ki buna, bir Mühendislik Fakültesi öğrencisi olarak “yetkin mühendislik” başlıklı tebliği örnek gösterebilirim ya da Fen Fakültesi’nden arkadaşlarımız için formasyonun kaldırılması hakkındaki tebliği vb de düşününce kurultay öğrencilerin kendilerini ifade edebilmelerinde bir vasıta niteliği taşıdı. Buna ek olarak Kürt arkadaşlarımızın, Kürt olmaları nedeniyle yaşadıkları sıkıntıları dile getirebilmeleri ve herkesin hissettiklerini paylaşabilmesi kurultayda samimi bir barış-birlik-beraberlik gücü oluşturdu. Öyle ki kurultay sonunda hep birlikte söylenen şarkılar ve çekilen halaylar da bunun bir kanıtı olarak gösterilebilir.

Mühendislik Komitesinden Bir Öğrenci: Kurultaydan bir arkadaşım aracılığıyla haberim oldu. Muhalefete ve gençlik hareketlerine yönelik her türlü baskının şiddetlendiği şu dönemde birliği sağlayabilecek bir hareket olması sebebiyle kurultay girişimini çok anlamlı buldum. Ben mühendislik öğrencisiyim. Diğer tüm meslek alanlarında olduğu gibi mühendisliğe yönelik geleceksizleştirme hareketlerine ve bu yüzden bunun en tehlikeli araçlarından biri olan Bologna sürecine karşı olduğum için kurultaya destek vermek istedim. Bologna süreci mevcut ekonomik ve siyasal düzenden ayrı değerlendirilemeyeceği için de bu muhalefet hareketine destek vermemiz gerektiğini düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder