9 Nisan 2012 Pazartesi

“Yaz okulu değil bütünleme istiyoruz!” kampanyası Bolognacıların kabusu oldu!

İİBF Komitesi'nin başlatmış olduğu “Yaz okulu değil bütünleme istiyoruz” şiarlı imza kampanyası kampüs içerisinde konu ile ilgili geniş bir kamuoyunun oluşmasını sağladı. Neredeyse tüm kampüsün üzerinde konuştuğu konu haline gelen kampanya derslerde hocaların anti-propaganda konusu haline bile getirildi. İmza kampanyasında imzacı olmanın kendisi suç olarak gösterilerek, kampanyanın kendisi 'yaz okulu kaldırıldığı takdirde banka hesaplarına az para gireceğini bilen AKADEMİSYENLER’ tarafından terörize edildi.

Öyle ki YÖK uzantısı olan göstermelik öğrenci temsilcilikleri bile Facebook’ta ki profillerinde durumu teşhir eden bir yazı yazma zorunluluğunda bırakıldı. Bugüne değin hiçbir öğrenci sorunuyla ilgilenmeyen, ilgileniyormuş gibi gözüken, öğrencilerin temel yaşamsal sorunlarını çözmek için mücadele edecekleri akademik-siyasi hiyerarşi karşısına takım elbiseleri, kravatlarıyla el pençe çıkan bu sözde öğrenci temsilcileri kendilerine biçilen misyonu yerine getiriyorlar. Bunu yaparken öğrencilerin temel yaşamsal sorunlarını konu alan, bu sorunların çözülmesi için mücadele eden kurultay bileşenlerini marjinal göstermeyi bizlerin, illegal unsurlar olduğumuzu söyleyerek yapıyorlar. Sözde öğrenci temsilcilerinden birinin paylaşmış olduğu metni aynen aktarıyoruz:
“Arkadaşlar yaz okulunun kaldırılması konusunda öğrenci temsilcileri olarak bizim bir takım girişimlerimiz var. Araştırmalarımız ve çalışmalarımız sürmektedir. Fakat bu iş sanıldığı gibi çok basit bir işlem değildir. Öncelikle bağıl sistemin değişmesi gerekir. Bu durumda da AA BB... FF gibi notların yerine 100 lük sistem gelecektir ve 60 (en az) geçme notu olacaktır ki Bologna süreciyle bu geçme no...tunun da daha yukarı çekileceği tahmin edilmektedir. Fakültemizde 12048 tane öğrenci arkadaşımız var. Çoğunluğunun bunu desteklemesi gerekiyor fakat bir takım illegal oluşumlar bu mağduriyeti sahiplenip kendilerine rant sağlamaya çalışmaktadır. Lütfen bu tür OYUNLARA gelmeyelim!!! Eğer Yönetimden, Fakültemizden ve benzeri şeylerden şikayetiniz, değişmesini, yenilenmesini ve güncellenmesini istediğiniz şeyler varsa ÖĞRENCİ TEMSİLCİLERİYLE irtibata geçiniz. Lütfen bu durumu arkadaşlarınıza da duyurunuz ve sayfamızı paylaşınız ! ! ! Şimdiden Teşekkür Ederiz …”
 Öncelikle şunu belirtmemiz gerekiyor ki bu metni yazan öğrenci temsilcisinin kendisi imza masamıza gelmiş ve bizimle tartışma yürütmüştür. Yürütülen bu tartışmada kendisine geniş bir perspektif sunulmuş ve söz söyleyemeden gitmiştir. Kendisinin öğrenci temsilcisi olduğunu söyleyen bu kişi ile birlikte öğrenci temsilciliği ile ilgili tartışmalar yürütülmüştür. 12048 öğrencinin bulunduğu İİBF’de kaç kişinin temsilcilik ile ilgili oy kullandığı sorulduğunda utanmayarak 300 kişi diyebilmiştir. Daha sonra kendisi masadayken imza atmaya gelen 3 öğrenciye “Fakülte öğrenci temsilcimizi tanıyor musunuz?” diye sorulduğunda, “Varlarda sanki bir iş yapıyorlar, hiçbir şey yaptıkları yok…” cevabını vermişlerdir. Ki bu cevabın yüzüne karşı söylenmesi üzerine “Fakülte Öğrenci Temsilciliğinin seçimiyle ilgili bir bilginiz var mı?” sorusuna da “Hiçbir bilgimiz yok, ne zaman olduğundan haberimizi olmuyor…” cevabını vermişlerdi. ÖTK Bu tür cevapların yüzüne teker teker vurulmasından sonra masadan uzaklaşmıştır. Aynı zamanda ÇEKO öğrenci temsilcisi de yaz okulunu savunan bir ‘akademisyen’ tarafından derse sokulmuş ve Bologna Sürecini anlatması istenmiş.

YÖK'ün uzantısı olan Öğrenci Temsilciliklerinin, Bologna Sürecini anlatması ironik bir durumdur. Genel olarak eğitimin ticarileşmesini amaç edinen Bologna Süreci üniversitelerdeki dönüşümlerin genel adıdır. Bu dönüşümler, eğitimin ticarileştiği, üniversitelerin ticarethaneler dönüştürüldüğü, üniversitelerin sermaye ile işbirliğine ‘zorunlu’ olarak sokulduğu, üniversite eğitimin toplum için değil sermaye için yapılmasının planlandığı geniş kapsamlı bir saldırıdır. 1999 yılında Osborne’da ilk toplantısı yapılan ve 1 yıl sonra Bologna’da deklare edilen bu süreç, bugün yaşadığımız işsizlik-geleceksizlik sorununun daha da artmasını sağlamaktadır. Yetkin mühendislik, stajyer avukatlık, sözleşmeli-ücretli öğretmenlik gibi mesleki saldırılar ile birlikte yeni açılan üniversiteler ve kontenjanların arttırılmasının işsizlik ile geleceksizliği arttırmasından başka bir sonucu olamaz.

 Öğrenci Temsilcilikleri, tüm bu kapsamlı saldırılar içerisinde, öğrencilerin tepkisini çekmemek ve öğrencilerinde bu sürecin bir parçası olduğunu göstermek için Bologna Süreci’nin bileşeni olan devletler tarafından kurulmuştur. Programı ve tüzüğü YÖK tarafından belirlenen öğrenci temsilciliklerinin, YÖK’e ve YÖK’ün uygulamalarına karşı mücadele etmesi beklemek saçma olurdu zaten. Fakat az önce değindiğimiz gibi görünürde tüm öğrencileri kapsayan bir öğrenci temsilciliğinin varlığı egemenler için gerekliydi ve kuruldu. Geçtiğimiz yıl gündeme gelen Jaguarlı öğrenci temsilcilerinin barınamayan, ulaşamayan, harç parasını yatırırken zorlanan, yaz okulu için para bulamayan öğrenciler için ne kadar bir temsiliyeti olabilir ki… 'Her üniversite mezunu iş bulacak diye bir şey yok' diyen Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısında takım elbiseleriyle boyun bükenlerin bizlerin geleceklerine sahip çıkacağını beklemek ne kadar gerçekçi bir durumdur ki…

Tüm bu tartışmaların ardından, öğrenci temsilciliği seçimlerin bir Burjuva Demokrasisi bile işletilmeden kapalı bir şekilde yürütüldüğünü söylemek, zaten bu süreci her yıl yaşayan siz öğrenci arkadaşlarımız için boş bir yineleme olacaktır.

Hiçbir öğrenci sorununa karşı gerçekçi bir mücadele vermeyen bu sözde temsilcilerin Bologna Süreci’ne şimdiden boyun eğmeleri, yaz okulu gibi sistemli bir saldırıya karşı bizleri illegal ilan etmelerinde şaşırılacak bir yan yoktur. Bizler Bologna Sürecine karşı Ege Üniversitesi’nde yürüyen 800 öğrenciyiz, bizler Tınaztepe Kampsü'nde ulaşım sorunu için mücadele eden öğrencileriz, bizler %500’lük harç zamlarına karşı mücadele eden öğrencileriz, işsizliği bizlere kader olarak gösteren sisteme karşı mücadele edenleriz ve bizler yaz okulu soygununa karşı mücadele eden öğrencileriz… Bizim illegal olduğumuzu söyleyenler, hakları için mücadele eden binlere illegal demektedirler.

Tüm öğrenci arkadaşlarımızı digital kopyasını sayfamıza koyduğumuz imza föyünü çoğaltmaya ve bizlerle beraber ‘illegal’ olmaya çağırıyoruz.

Öğrenci Kurultayı İİBF Hazırlık Komitesi


İmza föyü:



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder