20 Mart 2012 Salı

BOLOGNA; Okulda müşteri, dışarda işsiz..

Hepimiz yorucu ve bunaltıcı bir ders çalışma sürecinden sonra çeşitli bölümler kazanıp okulumuza kaydımızı yaptık. Doğal olarak herkeste bir heyecan vardı. Çünkü yeni bir şehir, yeni ortam. Ve en önemlisi artık bizde birer üniversiteliydik. Kayıt günü okula gelip kaydımızı yaparken bazılarımıza soruldu “Hazırlık okumak ister misin?” diye. Çünkü bazı bölümler için hazırlık okumak zorunlu olmayıp isteğe bağlıydı. Fakat birçoğumuz için zorunlu olduğundan seçme hakkımız yoktu.



Bölümünde hazırlık zorunlu olmayan birçok arkadaşımız hazırlığı okumak istediğini belirtti. Sonuçta yabancı bir dil öğrenmek fena olmazdı. Ama hiçbirimizin gerek hazırlık sınıfları olsun gerekse ortamı veya imkanları ile ilgili pek bilgimiz yoktu. Açıkçası pek de düşünmemiştik bu yönlerini. “Sonuçta üniversitemiz Türkiye’nin belli başlı üniversitelerinden. Mutlaka iyidir” deyip geçtik. Ama dersler başladıktan sonra pek de düşündüğümüz gibi olmadığını gördük, ne yazık ki.

30-35 kişilik sınıflarda yabancı dil öğrenme şansımız ne kadar olabilir ki? Sonuçta yeteri kadar ne pratik yapabiliyoruz ne de hocalarla diyaloğa girip Speaking egzersizleri yapabiliyoruz. Ve anladık ki hazırlık sınıflarının buraya gelmeden önce okuduğumuz lise sınıflarından pek de bir farkı yokmuş. Bu yetmezmiş gibi bir de lavabolardaki hijyensiz ortamlarla karşılaştık.

Kısa bir süre sonra da yemekhane sorunuyla karşılaştık. Sonuçta hepimiz bir şekilde giderlerimizi ayarlamak ve ailelerimize olabildiğince az yük olmak istiyoruz. Bu yüzden de yemek ihtiyacımız için yemekhane iyi bir seçenek sayılırdı. Ama ilk günden anladık ki orda da yanılmışız. Çünkü neredeyse her gün yemeklerin soğuk ve içinde yemek yediğimiz bulaşıkların kirli olmasıyla karşılaştık.

Tam da bunlarla baş etmeye çalışırken aynı sınıfta olduğumuz arkadaşlarımızla farklı miktarlarda harç parası yatırdığımızı öğrendik. Ve bu sistem yaz okulu uygulamasında da devam Biz eğitimin tamamıyla parasız olmasını isterken gördük ki paralısı bile kendi içinde eşitsizliklerle doluymuş...

Bütün bu sorunlar ve adaletsizlikler yetmiyormuş gibi şimdi de karşımıza BOLOGNA sistemi dayatılmış bulunmaktadır. Belki birçoğumuz Bologna sistemi nedir ve neye hizmet ediyor bilmiyoruz. Bu yüzden Bologna sistemini ve neye hizmet ettiğini siz arkadaşlarımıza en iyi ve açıklayıcı bir biçimde aktarabilmek için KURULTAY’daki arkadaşlarımızla çalışmalara başlamış bulunmaktayız.
Bologna sistemini kısa ve öz anlatmak gerekirse;

BOLOGNA; Okulda müşteri, dışarda işsiz.. 

Öğrenci Kurultayı DEÜ Hazırlık Komitesi
(Kurultay Fanzin Sayı 1)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder